2.1 Telif hakkına giriş
Telif hakları sizce karışık bir konu mu? Tarihçesini ve amacını anlayarak konuya biraz netlik kazandırabilirsiniz.
Neden önemli?
Yaratıcı çalışmaların kopyalanmasını ve paylaşılmasını kısıtlayan yasalarımız neden var? Bu yasalar, yaptığımız hemen hemen her şeyin bir kopyasını oluşturmamız gereken İnternet ortamında nasıl işliyor? Telif hakkı, bilsek de bilmesek de hayatımızın neredeyse her yönünü etkileyen önemli bir hukuk alanıdır. Telif hakkı tarafından düzenlenmeyen - bir arkadaşa fiziksel bir kitap ödünç vermek gibi - eylemler çevrimiçi bir ortamda yer aldığında (aynı kitabı internette paylaşırken) telif hakkı ile düzenlenir. Çevrimiçi yaptığımız hemen hemen her şey bir kopya oluşturmayı içerdiğinden, telif hakkı hayatımızın olağan bir süreci haline gelmiştir.
Öğrenim çıktıları
Bu bölümü tamamladığınızda:
Telif hakkının temel ilkelerini açıklayabilecek,
Telif hakkının tarihsel gelişimini izleyebilecek,
Telif hakkının amacını açıklayabilecek,
Genel telif hakkı şartlarını açıklayabileceksiniz.
Sizin için neden önemli?
Antartik Krill'in gözü benzeri şeyleri gösteren yüksek kaliteli medyayı Wikipedia'ya kimin yüklediğini hiç merak ettiniz mi? İnsanları bu katkıları yapmaya ne motive edebilir? Yaratıcı bir projeye önemli ölçüde çaba harcadığınız bir zamanı düşünün. Bunu yapmak için motivasyonunuz neydi? Büyük olasılıkla telif hakkıyla korunan ve izniniz olmadan başkaları tarafından çoğu yeniden kullanımı kısıtlayan bir çalışma oluşturduğunuzu biliyor muydunuz? Bunu bilmek sizin için bir fark yarattı mı ya da yaratacak mı? Öyleyse neden?
Temel bilgiler - özet
Farkında olmasanız bile telif hakkı yasası, trafik yasası gibi günlük yaşamınızın ayrılmaz parçasıdır. Telif hakkı yasası, yazarların (genelde verdiğimiz isimle eser sahiplerinin ( yaratıcıların)) özgün yapıtlarını başkalarının kullanmasını kısıtlayan yasadır, söz konusu yapıtlar arasında romanlar, operalar, kedi videoları ve kağıt peçete üzerine yazılan notlar da bulunmaktadır.
Telif hakkı yasaları ülkeden ülkeye değişse de, dünya çapında telif hakkı yasaları arasında birçok ortak nokta vardır. Bu büyük ölçüde uluslararası anlaşmalardan kaynaklanmaktadır.
Nelerin telif hakkıyla korunabileceği, bu hakları kimin kontrol ettiği ve telif hakkıyla korunan bir çalışmayı yeniden kullanmak için nasıl izin verebileceği konusunda bilmeniz gereken bazı önemli temel bilgiler vardır.
Telif hakkı, telif hakkı sahiplerine bir dizi özel haklar verir; bu, başka hiç kimsenin telif hakkı sahibinin izni olmadan çalışmayı kopyalayamayacağı, dağıtamayacağı, kamuya açık olarak icra edemeyeceği, uyarlayamayacağı veya başka bir şekilde kullanamayacağı anlamına gelir.
Telif hakkı, özgün olan edebi ve sanatsal eserlere haklar verir. Telif hakkı, resimlerden blog yazılarına kadar her şey için geçerlidir, ancak tüm çalışmaların belirli bir özgünlük standardını karşılaması gerekir ki telif hakkı garanti altında olsun. Farklı ülkeler bu garantiyi test edecek çerçeveyi farklı şekillerde belirlerler, ancak bu test genellikle bir özgünlük testi veya yazar varlığı testi olarak kabul edilir. Daha genel olarak ifade edildiğinde bu, eserin başka bir eserden kopyalanmamış olması ve eserin yaratıcısına ait olması gerektiği anlamına gelir.
Telif hakkı olgusal gerçekleri veya fikirleri korumaz, yalnızca bu gerçeklerin veya fikirlerin ifadesini korur. Bir fikir ile bu fikrin ifadesi arasındaki fark zor olabilir, ancak anlaşılması da oldukça önemlidir. Telif hakkı yasası, yaratıcılara bir fikri ifade etmeleri üzerinde kontrol sağlarken, telif hakkı sahibine fikre sahip olma ya da özel olarak kontrol etme izin vermez.
Genel bir kural olarak, bir eser oluşturulduğu anda telif hakkı otomatik olarak oluşur, ancak bazı ülkeler telif hakkı vermeden önce eserin somut bir ortamda oluşturulmasını şart koşar. Amerika Birleşik Devletleri gibi somut ortamda oluşturma gerektiren ülkelerde, siz şiirinizi yazana, bir şarkı kaydedene veya başka bir şekilde çalışmanızı sabit bir biçimde kaydedene kadar bir telif hakkınız yoktur. Yerel telif hakkı ofisine kaydolmak genellikle telif hakkı sahibine belirli avantajlar sağlar ve yazarlığınızı resmi olarak kaydetmenize izin verir, ancak telif hakkı koruması elde etmek için kayıt gerekli değildir.
Telif hakkı koruması uzun süreli bir korumadır. Bu konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler sonraki bölümlerd eyer almakta, ancak şimdilik telif hakkının uzun bir süre, genellikle yaratıcının ölümünden sonra onlarca yıl sürdüğünü bilmek yeterli olacaktır.
Telif hakkı koruması ile kamu yararı arasında bir denge vardır. Telif hakkı sahiplerine tanınan haklar kimi zaman ifade özgürlüğü hakları, bilgiye erişim hakkı ve engellilerin ihtiyaçları gibi diğer kamu menfaatlerine aykırı olarak değerlendirilebilir. Telif hakkı korumalarının kamu yararına hizmet etmek için sınırlandırılabileceği durumlar vardır.
Not: Çok uzun süre koruma ve telif hakkının otomatik olarak oluşması, çok sayıda “öksüz eser”in, yani telif hakkı sahibi bilinmeyen veya sahibini bulması olanaksız telif haklı eserin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.
Telif hakkının kısa tarihçesi
Dünyanın belki de en önemli ilk telif hakkı yasası 1710’da İngiltere’de Anne Yasası adıyla çıkarıldı: “Basılı kitapları kopyalama hakkını burada belirtilen süreler boyunca yazarlara veya o kopyaları satın alanlara vererek öğrenmeyi teşvik etme yasası.” Bu yasa, kitap yayıncılarının kitaplarını başkalarının kopyalamasına karşı 14 yıl süreyle koruma sağladı.
O zamandan beri, telif hakkı kapsamında verilen özel hakların kapsamı sürekli genişlemiştir. Bugün, telif hakkı yasası kitapların çok ötesine uzanıyor, bir parça özgünlüğü olan neredeyse her yaratıcı ifadeyi bile kapsıyor.
Ayrıca, özel (münhasır) hakların süresi de uzamıştır. Bugün dünyanın birçok yerinde, bir esere tanınan minimum telif hakkı koruması süresi, yaratıcının ömrü artı ölüm sonrası 50 yıl veya kurumsal veya anonim bir çalışma ise yayınlandıktan 50 yıl sonradır (Türkiye’de koruma süresi +70 yıldır). Telif hakkı süresi ve dünya çapındaki farklılıkları hakkında daha fazla ayrıntı için Bölüm 2.2'de verilen "Dünya çapında telif hakkı süresi uzunluğu haritasına" bakabilirsiniz.
Ve son olarak, Anne Yasası ile belirlenen statüden bu yana telif hakkı uluslararası hukukun bir meselesi haline geldi. Uluslararası toplum, neredeyse tüm ülkelerin katıldığı uluslararası anlaşmalar oluşturdu. Sonuç, telif hakkı yasalarının dünya çapında bir dereceye kadar uyumlu hale getirilmiş olmasıdır. Bölüm 2.2'de en önemli anlaşmalar ve telif hakkının dünya çapında nasıl çalıştığı hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz.
Telif hakkının kısa bir geçmişi, yaratıcılık ve paylaşımla ilişkisi için #FixCopyright'tan “Copy (aka copyright) Tells the Story of His Life” adlı videoyu izleyebilirsiniz (CC BY 3.0).
Telif hakkının amacı
Telif hakkı için iki temel gerekçe vardır, ancak bu gerekçeler yerel yasalara göre farklılık gösterir.
Faydacı: Bu gerekçeye göre telif hakkı, eser sahiplerini (içerik geliştiricileri) teşvik etmek için tasarlanmıştır. Amacı yeni eserlerin oluşturulmasını ve yayınlanmasını teşvik etmektir.
Yazarın hakları: Bu gerekçeye göre telif hakkı koruması, yazarların yaratıcı çalışmalarıyla olan derin bağlarını tanımaya ve korumaya hizmet eder. Bu gerekçe, yazarlara atıfta bulunmayı sağlayan ve yaratıcı eserlerin bütünlüğünü koruyan manevi haklara dayanmaktadır.
Faydacı yaklaşım daha çok teamül hukuku geleneği ile ilişkilendirilirken, yazarların hakları ise tarihsel olarak medeni hukuk geleneği ile özdeşleştirilir. Bu gerekçelerden biri veya her ikisi de size hitap ediyor mu? Özgün eserlerin yaratıcılarına özel (münhasır) hakların verilmesini desteklediğine veya desteklemediğine inandığınız başka sebepler nelerdir?
Pek çok ülkede yazarların hakları geleneğine dayalı manevi haklar bulunmaktadır, bunla yazarla eseri arasındaki bağı korur, bazı ülkelerde bu koruma sınırsız sürelidir. Manevi haklar, telif hakkı sahiplerinin eserlerden başkalarının para kazanmasını yasaklama hakkından farklı olmakla birlikte yakından bağlantılıdır.
Farklı yasal gelenekler, bu gerekçelerden biri veya diğeriyle daha güçlü bir şekilde özdeşleşirken veya başka gerekçelere sahip olabilirken, birçok telif hakkı sistemi, büyük ölçüde dış kaynaklı tarihsel nedenlere bağlı olarak hem faydacı hem de yazar hakları gerekçelerinden etkilenir ve bunlardan yararlanır (genel olarak bakıldığında tarihi nedenler bu eğitim materyalinin kapsamı dışındadır).
Telif hakkının işleyişi
Telif hakkı yasası, özgün esere otomatik olarak uygulanan temel kullanım şartlarını belirler. Bu şartlar, telif hakkı sahibine belirli (münhasır) haklar verirken, kullanıcıların bu çalışmaları izin gerekmeden kullanmak için belirli haklara sahip olduğunu da kabul eder.
Kim bir telif hakkına sahip olabilir?
Tipik olarak, bir telif hakkının ilk sahibi, bir eseri oluşturan kişi olacaktır. Bununla birlikte, telif hakkı tarafından verilen özel (münhasır) haklar, şirketler, yayıncılar veya üniversiteler gibi tüzel kişiler de dahil olmak üzere başkalarına devredilebilir. Telif hakkı tarafından verilen münhasır hakları kimin kontrol ettiğini anlamak, çalışmayı yeniden kullanmaları için başkalarına izin verme yetkisine kimin sahip olduğunu anlamak için gereklidir (örneğin, çalışmaya bir CC lisansı eklemek). Bir eserin yazarının mutlaka telif hakkı sahibi olmayabileceğini belirtmek önemlidir. Örneğin:
Mülkiyet kuralları yetkili yargı merciine göre değişse de, çalıştığınız süre boyunca yarattığınız eserler muhtemelen işvereninize aittir. Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi teamül (müşterek) hukuku ülkeleri, genellikle "ücret karşılığı çalışma (work-for-hire)" olarak bilinen bir doktrine bağlı kalırlar. Bu doktrin genel olarak, istihdamınız kapsamında telif hakkıyla korunan bir eser yarattıysanız, işverenin telif hakkı alınmış eserdeki ekonomik hakların sahibi olduğunu ve kontrol ettiğini belirtir. Fransa ve Almanya gibi birçok kıta avrupası hukukunu (civil law) benimseyen ülkede, yasa, bir iş sözleşmesi aksini belirtmedikçe veya aksini ima etmedikçe, telif hakkının çalışan-yazarda olduğunu varsayar.
Bağımsız yükleniciler, bu sıfatla yarattıkları eserlerde telif hakkına sahip olabilirler veya olmayabilirler. Bu durum sizinle sizi görevlendiren kuruluş arasındaki sözleşmenin şartlarına bağlıdır.
Bu eğitimi alan eğitimciler ve akademide çalışan kütüphaneciler için şunu da belirtmekte fayda var: Öğretmenler, üniversite öğretim üyeleri ve öğrenciler, yarattıkları eserlerde telif hakkına sahip olabilir veya olmayabilir. Bu durum belirli yasalara, işe alım sözleşmesine, üniversite veya okul politikalarına göre değişebilir.
Telif hakkına tabi tek bir özgün çalışmayı birlikte oluşturduysanız, telif hakkı yasası tarafından verilen hakların münhasır sahibi değil, ortak sahibi olabilirsiniz. Birleşik Devletler bu kuralın dikkate değer bir istisnası olsa da, ortak mülkiyet genellikle bir yazarın bir eseri diğerlerinin rızası olmadan kullanmasını yasaklar. Öte yandan, bir ansiklopedi veya antoloji gibi daha büyük bir toplu çalışmaya katkıda bulunduysanız, muhtemelen bireysel katkınız üzerinde bir telif hakkına sahipsiniz.
Telif hakkı yasalarının sağladığı hakların mülkiyeti ve kontrolü karmaşıktır ve yargı yetkisine yerel otoriteye farklılık gösterebilir. Daha fazla bilgi için lütfen ek kaynaklara bakın.
Neler teliflenebilir?
Bölüm 2.2'de daha ayrıntılı olarak açıklanan başlıca telif hakkı antlaşmalarını imzalamış ülkelerde, kurallar ülkeden ülkeye göre değişse de telif hakkı, geniş bir şekilde tanımlanmış “edebi ve sanatsal eserler” kategorilerinde yer alır. Bu liste detaylı olmasa da her kategoride bir tür çalışma düşünebilir misiniz?
Edebi eserler
Müzik eserleri
Sanatsal eserler veya görsel sanat eserleri
Dramatik eserler
Sinematografik eserler (görsel-işitsel eserler dahil)
Edebi ve sanatsal eserlerin çevirileri, uyarlamaları, aranjmanları
Edebi ve sanatsal eser koleksiyonları
Veritabanları
Bilgisayar yazılımı
Hangi münhasır haklar verilir?
Telif hakkı sahibi yaratıcılar, eserlerini başkalarının kullanmalarını kontrol eden özel (münhasır) haklara sahiptir. Çoğu ülke, münhasır haklar olan ekonomik haklar ile manevi haklar arasında bir ayrım yapar. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü bunları şu şekilde tanımlar:
Ekonomik haklar: Hak sahiplerinin eserlerinin başkaları tarafından kullanılmasından maddi kazanç elde etmelerini sağlayan haklar.
Manevi haklar: Eser sahiplerinin çalışmalarıyla olan bağlarını sürdürmek ve korumak için belirli eylemlerde bulunmalarına izin veren haklar.
Ekonomik haklar
Telif hakkına sahip içerik oluşturucular, çalışmalarının kullanım şekillerini kontrol etmek için özel haklara sahiptir. Ulusal yasalar bu hakları farklı şekillerde tanımlar, ancak çoğu ülkede özel (münhasır) haklar temel olarak aşağıdaki düzenlemeleri içerir:
eserlerinin kopyalarını çıkarma hakkı (çoğaltma hakkı)
yayın yoluyla da dahil olmak üzere çalışmalarını kamuya açık olarak sunma ve kamuya iletme hakkı
eserlerinin çevirileri ve eserlerinin düzenlemelerinde değişiklikler gibi uyarlamalar yapma hakkı
Buna göre eğer bir kitabın telif hakkına sahipseniz başka hiç kimse sizden izin almadan o kitabı kopya edemez veya uyarlayamaz (Madde 2.3’te anlatılan önemli koşullara tabi olarak).
Unutmayın ki bir romanın telif hakkı sahibi olmak ile o romanın yetkili kopyalarının kullanılmasını kontrol etme arasında önemli bir fark vardır. Telif hakkı sahibi, o romanın kopyalarını çıkarma münhasır hakkına sahiptir, fakat o romanın kopyasını satın alan bir kişi genelde istediğini yapabilir, örnek olarak bir arkadaşına ödünç verebilir, kütüphaneye bağışlayabilir veya bir sahafa satabilir. Bu nedenle bir kütüphane, izin istemeden veya eserler için tekrar ödeme yapmadan fiziki eserleri gerektiği kadar ödünç verebilir. Bunu, kullanıcıların aynı materyallere erişim için satın aldığı bir veri tabanı aboneliği veya e-kitap ödünç verme sistemi ile karşılaştırın.
Birinin fiziksel bir çalışmaya sahip olması, nesnenin sahibine eser üzerinde herhangi bir telif hakkı vermez. Örneğin, bir müzenin 1000 yıllık bir heykeli varsa, bu, heykel üzerinde herhangi bir telif hakkına sahip oldukları anlamına gelmez. Onu satmalarına, bağışlamalarına izin verilir, ancak fotoğraf çekmek, çizim yapmak veya heykelin kopyalarını yapmak da dahil olmak üzere başkalarının eseri nasıl kopyalayacağını kontrol edemezler.
Telif hakkının münhasır haklarından biri, bir eseri uyarlama hakkıdır. Bir uyarlama (ya da bazen adlandırıldığı gibi bir türev çalışma), önceden var olan bir çalışmaya dayanan yeni bir çalışmadır. Bazı ülkelerde, "türev eser" terimi, bu terimlerin her ikisini de farklı maddelerde kullanan Bern Edebiyat ve Sanat Eserlerinin Korunması Sözleşmesi'nde tanımlanan "uyarlamaları" içeren ancak bunlarla sınırlı olmayan değişiklikleri tanımlamak için kullanılır.
Bu eğitim kapsamında "türev çalışma" ve "uyarlama" terimleri birbirinin yerine kullanılabilir ve şu anlama gelir: önceden var olan bir eserden, yalnızca telif hakkı sahibinin izniyle yapılabilecek değişikliklerle oluşturulmuş bir eser. Mevcut bir eserde yapılan her değişikliğin bir uyarlama olarak kabul edilemeyeceğine dikkat etmek önemlidir. Genel olarak, mevcut bir eserde yapılan değişiklik sonucunda ortaya telif hakkı alınabilir yeni bir yaratı çıkarsa, örneğin bir roman bir dilden başka bir dile tercüme edilirse veya bir romana dayalı bir film senaryosu yazılırsa, o tercüme veya senaryo, uyarlama veya türev eser sayılmaktadır.
Telif hakkı sahipleri genellikle başkalarına çalışmalarını uyarlamaları için izin verir. Uyarlamaların kendi telif hakları vardır, ancak bu koruma yalnızca uyarlamaya özgü yeni unsurlar için geçerlidir. Örneğin, bir şiirin yazarı birine uyarlama yapması için izin verirse, kişi kıtaları yeniden düzenleyebilir, yeni kıtalar ekleyebilir ve bazı ifadeleri değiştirebilir. Genel olarak, eserin ilk/ orijinal yazarı, uyarlama dışında kalan şiir öğelerinin tüm telif hakkını elinde tutar ve şiiri uyarlayan kişi, şiire yaptığı yeni katkıların telif hakkına sahiptir. Bir türev çalışma oluşturmak, önceden var olan çalışmanın yaratıcısının sahip olduğu telif hakkını ortadan kaldırmaz.
Manevi Haklar
Çoğu ülkede manevi haklar vardır. Manevi haklar, yazar hakları geleneğine dayanır ve yazar ile eser arasındaki bağı bazen süresiz olarak koruyan haklardır. Manevi haklar, başkalarının eserlerini ekonomik olarak kullanmasını kısıtlamak için telif hakkı sahiplerine verilen haklardan farklıdır, ancak bunlar yakından bağlantılıdır.
Manevi haklar tipik olarak eserin yazarı olarak tanınma hakkını (geleneksel olarak “babalık hakkı” olarak bilinir) ve eserin bütünlüğünü koruma hakkını (genellikle eserin veya girişin tahrif edilmesine itiraz etme hakkını) içerir.
Manevi hakları tanıyan ülkeler, bunları o kadar bütünleyici olarak kabul eder ki, çoğu durumda yaratıcılar tarafından lisanslanamaz veya feragat edilemez ve eser üzerindeki ekonomik hakların süresi dolmuş olsa bile süresiz olarak devam eder. Creative Commons lisansları ve yasal araçlar bu hakları göz önünde bulundurur. Bu önemli haklar hakkında daha fazla bilgi için lütfen ek kaynaklara bakın.
Not: ABD'deki (ve diğer teamül hukuku (common law) ülkelerindeki) bazı yasal gelenekler, "manevi hakları" telif hakkı kapsamının dışında, ayrı bir hak kategorisi olarak koyma eğilimindedir ve telif hakkını yalnızca ekonomik haklar olarak kabul eder. Dünyadaki çoğu ülke için ekonomik ve manevi haklar birbirine bağlıdır. ABD'deki manevi haklar hakkında daha fazla bilgi için ek kaynaklara bakın.
Benzer ve İlgili Haklar
Benzer ve ilgili haklar (birçok ülkede “komşu haklar” olarak bilinen haklar dahil) telif hakkı alınmış eserlerle ilgilidir ve yukarıda açıklanan temel hakların ötesinde ek münhasır haklar verir. Bu hakların bazıları uluslararası anlaşmalar tarafından yönetilir, ancak ülkeden ülkeye de değişiklik gösterir. Genel olarak bu haklar, yazarı kendisi olmayan ancak eserin kamuya iletilmesiyle ilgilenen yayıncılar ve sanatçılar gibi kişilere “telif hakkı benzeri” bazı haklar vermek üzere tasarlanmıştır. Japonya gibi bazı ülkeler bu hakları telif hakkının bir parçası olarak belirlemiştir; diğer ülkeler bu hakları telif hakkıyla yakından ilgili olsa da ayrıca ele alırlar.
"Benzer Haklar" terimi, CC lisanslarının kapsadığı bu hakları ve "İlgili Haklar" terimini tanımlamak için kullanılır. Bu terim biraz farklı bir kapsamda CC0’da da kullanılır, bölüm 3.2’de öğrenileceği üzere.
Bu hakların derinlemesine tartışılması bu bölümün kapsamı dışındadır. Önemli olan, bunların var olduğunu ve Creative Commons lisanslarının ve kamu malı araçlarının bu hakları kapsadığını, aksi halde hakların ihlaline yol açacak kullanımların CC araçlarını kullanarak önlenebileceğini bilmektir. Benzer ve ilgili haklar hakkında daha fazla bilgi için lütfen ek kaynaklara bakın.
Kamunun telifli eserleri yaratıcıların münhasır haklarını ihlal etmeksizin kullanması mümkün mü?
Başlıca uluslararası antlaşmaları imzalamış tüm ülkeler, kamunun telifli eserleri izin almaksızın ve yaratıcılara verilmiş münhasır hakları ihlal etmeksizin kullanması için bazı haklar vermektedir. Bunlara genelde telif hakkının “istisnaları ve sınırlamaları” adı verilmektedir.
Sınırlamaları belirlemek ve istisnalar vermek için iki yaklaşım vardır. Bazı sınırlamalar ve istisnalar, istisnanın belirli sektörlerde kullanılabileceğini belirtir. Eğitime yönelik ve özel istisnalar veya engelli kişiler için istisnalar buna örnektir.
Diğer istisnalar ve sınırlamalar esnektir ve belirli koşullar karşılandığı sürece bir eserin geniş kullanımlarına izin verebilir.
Bazı ülkelerde, Amerika Birleşik Devletleri'nde "adil kullanım" kavramı veya bazı İngiliz Milletler Topluluğu ülkelerinde "adil işlem" gibi esnek istisnalar ve sınırlamalar vardır. Küresel Güney’de medeni hukuk geleneğini takip eden ülkeler de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde eğitime özgü istisnalar ve sınırlamalar da vardır. Bu kavramları Bölüm 2.4'te ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Ülkeler, hem ayrıntılı hem de esnek sınırlamalar ve istisnaların bir kombinasyonuna sahip olabilir. Örneğin, ABD'de sektöre özel bir sınırlama ve istisna olan TEACH Act yasasında çok geniş kapsamda olan bir adil kullanım vardır.
Bilmemiz gereken en önemli şey telif hakkı yasası, telifli çalışmanın her kullanımı için telif sahibinden izin almayı gerektirmiyor. Telif sahibi ve kamu yararı ihtiyacını dengeleyen telif hakkı politikası kapsamında bazı kullanımlara izin verilir.
Telif hakkı konusunda başka neler bilmeliyim?
Bu ünitenin başında açıkladığımız gibi, telif hakkı karmaşıktır ve ülkeden ülkeye değişmektedir. Bu ünite, telif hakkının ana kavramlarına giriş niteliğindedir. Bir noktada karşılaşmanız mümkün olduğu için bilmeniz gereken 1) Yükümlülükler ve çözüm yolları, 2) Lisans verme ve devir, 3) Telif hakkı devirlerinin ve lisanslarının iptal edilmesi kavramları bulunmaktadır. Bu kavramların ve bu ünitede ele alınan diğer konuların ayrıntılı açıklaması için ek kaynaklara bakın.
Telif hakkını diğer fikri mülkiyet türlerinden ayırmak
Fikri mülkiyet, yaratıcılara başkalarının yaratıcı çalışmalarını kullanmalarını kısıtlama yetkisi veren - yasalarla belirlenmiş - haklar için kullanılan terimdir. Telif hakkı bir tür fikri mülkiyettir, ancak başkaları da vardır. Telif hakkının anlaşılmasına yardımcı olmak için, diğer iki fikri mülkiyet hakkı ve bu hakları koruyan yasalar hakkında temel bilgilere sahip olmak önemlidir.
Ticari marka yasası genel olarak bir ürünün, hizmetin veya kuruluşun üreticisinin başkasıyla karıştırılmamasını sağlar. Bir ticari markanın sahibi genelde halkın kafasının karışmaması için ticari markasını başkalarının kullanmasını önleyebilir. Ticari markalara örnek olarak McDonalds’ın altın kemerini ya da marka adı olarak Coca-Cola verilebilir. Ticari marka yasası, ürün ve hizmet üreticilerinin ünlerini korumasını sağlar ve halkın benzer ürünleri ve hizmetleri birbirinden ayırması için basit bir yöntem sunarak toplumu korur.
Patent yasası, fare kapanı ve yeni cep telefonu teknolojisi gibi icatlar üzerinde mucitlere sınırlı süreli tekel hakkı vermektedir. Patentler genelde mucitlere patentli icatlarını üretme, ürettirme, kullanma, kullandırma, satışa sunma, satma, sattırma veya ithal etmeleri için münhasır hak vermektedir.
Diğer fikir mülkiyet hakları türleri arasında ticari sırlar, reklam hakları ve manevi haklar bulunmaktadır.
Fikir eseri haklarının çeşitli tipleri hakkında bilgi için şu 3 dakikalık videoyu seyredebilirsiniz: How to register a Trademark (Canada): Trademarks, Patents and Copyrights - What's the Difference?
Son notlar
Telif hakkı yasası, birden fazla kıtada 300 yılı aşkın bir sürede evrimleşmiştir. Farklı hukuk sistemleri, eserlerin ve yaratıcılarının korunmasına ilişkin farklı yaklaşımlar ve düşünceler içermektedir. Kültürel ve ekonomik dönüşümler, zaman içinde telif hakkı yasasını da etkilemiştir.
Telif hakkı yasası, günlük hayatımızda yaratıcı çalışmalarla etkileşime girdiğimizde önemli bir rol oynar. Artık dijital teknolojiler, eserleri yaratmayı, kopyalamayı, paylaşmayı ve yeniden kullanmayı her zamankinden daha kolay hale getirmiştir. Bir çalışmanın çevrimiçi olarak neredeyse her kullanımı bir kopya oluşturmayı içerdiğinden, telif hakkı yasası çevrimiçi olarak yaptığımız neredeyse her şeyde rol oynar.
Last updated